DIŞA YANSIYAN İÇ DÜNYAMIZ
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Helikopter kazasında şok rapor Uyeols10
DIŞA YANSIYAN İÇ DÜNYAMIZ
Sitemizden yararlanmak ve bu ailenin bir parçası olabilmek için lütfen üye olunuz!
Helikopter kazasında şok rapor Uyeols10
DIŞA YANSIYAN İÇ DÜNYAMIZ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Helikopter kazasında şok rapor

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
@DmiN
Duaların Vesvası,Hannası Eder Def
Duaların Vesvası,Hannası Eder Def
@DmiN


Mesaj Sayısı : 260
Rep Gücü : 737
Teşekkür : 7
Kayıt tarihi : 01/05/09
Yaş : 40
Nerden : istanbul

Helikopter kazasında şok rapor Empty
MesajKonu: Helikopter kazasında şok rapor   Helikopter kazasında şok rapor I_icon_minitimeÇarş. 13 Mayıs - 14:54

Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasını inceleyen TBMM Araştırma Komisyonu’na ulaşan ilk rapor 'şok etkisi yaptı.

Alman Sivil Havacılık Kurumu, kaza kırım uzmanı Türk ve Alman vatandaşı, 20 yıllık pilot Volkan Sürmeli’nin komisyona verdiği raporda, ABD Federal Havacılık Dairesi’nin kazadan altı gün önce, aynı seri tüm helikopterlerdeki bazı parçaların değiştirilmesini, aksi halde helikopterin kontrolünün kaybedilme olasılığının bulunduğu vurgulanıyor.

Alınan bilgiye göre, AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü başkanlığında toplanan komisyon, kaza sonrası, BBP’nin davetiyle Türkiye’ye gelen ve helikopter ile olay yerini inceleyen pilot Volkan Sürmeli’nin raporunu ele aldı. ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) tarafından 19 Mart 2009 tarihinde acil kod ile yayınlanan ve 206 serisi helikopteri içeren (düşen helikopter) “Acil Uçuşa Elverişlilik Direktifi’’ bilgilerinde şu görüşler yer aldı:

YAKIT KOLUNA DİKKAT

Daha fazla uçuş yapmadan önce her bir Lever Assembly’nin (Motora yakıt gönderen çevirici kollar) doğru bir şekilde kurulup yerine oturtulduğundan emin olunması için kontrol edilmesini gerektiriyor. Transport Canada bu konuyu rapor etmiştir. İncelemede, bearing’in üzerinde kontrol edildiğine dair işaret olsa da, Lever Asembly’nin üretimi sırasında doğru bir biçimde yerine oturtulmadığı anlaşılmıştır. Bu durum arıza ve helikopterin kontrolünü kaybetmesiyle sonuçlanabilir.

KESİN BELİRLENDİ

Amerikan Havacılık Dairesi (FAA), 10 Mart 2009 tarihinde denetim yaptı. Daha fazla uçmadan önce, belirli seri numaralı helikopterlerin kerterizin doğru kurulmuş olup olmadığını belirlemek için denetlemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Transport Canada, 50 saatten az uçmuş helikopterlerde ya da son 50 saatlik uçuş esnasında kurulmuş Lever Assambly’li helikopterlerde tehlikeli bir durumun ortaya çıkabileceği uyarısını FAA’ya bildirmişti. Transport Canada da bu helikopterlerin Kanada’daki daimi uçuşa elverişliliğini garanti altına almak için CF-2009-10 direktifini yayımladı.

ÜRETİM KANADA’DA

Bu helikopter modelleri Kanada’da üretildi ve ABD’deki uçuşları için de ruhsatlandırıldı. Transport Canada, FAA’yı anılan durum hakkında bilgilendirdi. FAA Transport Canada’nın bulgularını araştırdı ve ABD’deki uçuşlar için ruhsat verilmiş bu tip tasarımdaki uçuşlar için uyarı yaptı. Bu güvenlik durumun aynı tip tasarımdaki diğer helikopterlerde bulunması ya da ortaya çıkması muhtemeldir. Daha fazla uçmadan önce yanlış kurulmuş ya da Lever Assembly’ye uygun olmayan bir biçimde yerleştirilmiş herhangi bir kerterizin yenisiyle değiştirilmesi de gerekir. Bu kural, Acil AD’yi alan her kişiyi bağlar”

PARÇALAR DEĞİŞTİRİDİ Mİ?

Sürmeli, komisyona sunduğu ve kendisinin çektiği fotoğrafların da yer aldığı bilgi notunda da, rapordaki uyarıların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından helikopteri işleten şirkete iletilip iletilmediğini ve şirketin parçaları değiştirip değiştirmediğini sordu. Sürmeli, bu kadar kısa sürede parçaların değiştirilmesi ihtimalinin “Zayıf’’ olduğunu da iddia etti ve şu görüşleri savundu:

GPS CİHAZI NEREDE?

Garmin NS 430 modelinde bir GPS cihazı bulunur. Bu cihaz, helikopterin önünde bir engebe olması durumunda ikaz verip, başka istikamete yönlendirir. Cihaz uçuş sırasında mutlaka kullanılmış olmalı. Helikopterde seyyar bir GPS cihazı daha olduğu ancak bulunamaması önemli bir ayrıntıdır.

PİLOT KALBİNDEN RAHATSIZ

Merhum pilot Kaya Istektepe’nin ileri derece kalp rahatsızlığı olduğu ve 6 ayda bir sağlık kontrolünden geçmesi ve sağlık raporu ile uçuş lisansının uzatılması söz konusu… Ancak, önemli sağlık sorunu olan kişiye, hangi komisyon ve hastane uçabilir raporu verir, araştırılmalı…

ELT KIRIK AMA...

ELT anteninin kırık olduğu çekilen fotoğraflardan da görünüyor. Ancak, antenin bağlı olduğu kaportada hiçbir hasar ve çizik olmaması danıştığım mühendisler tarafından da tuhaf bulunmaktadır. Ayrıca, anten kırık dahi olsa yeni nesil bir cihaz olduğu için uydulara sinyal yollayabilir.

FOTOĞRAFLAR FARKLI

Kaza mahallinde kendi çektiğim fotoğraflar ile sabit olan helikopterin bazı parçaları üzerinde farklılıklar var. Helikopterde bulunan ve SHGM tarafından ikaz edildiği halde sökülerek Ankara’ya getirilen parçaları kaza mahallinde inceleme fırsatı bulamadık. Bu çok rahatsız edici bir ayrıntıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sanalvadi.eniyiforum.net
asude_yasemin
FORUM YÖNETİCİSİ
FORUM YÖNETİCİSİ
asude_yasemin


Mesaj Sayısı : 374
Rep Gücü : 771
Teşekkür : 14
Kayıt tarihi : 04/05/09
Yaş : 42
Nerden : İSTANBUL

Helikopter kazasında şok rapor Empty
MesajKonu: Geri: Helikopter kazasında şok rapor   Helikopter kazasında şok rapor I_icon_minitimeCuma 5 Haz. - 14:16

Çok üzücü bir kazaydı, aslında emin değilim gerçekten kazamıydı???
Allah hepsinede rahmet etsin.Unutulacak gibi değil...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
@DmiN
Duaların Vesvası,Hannası Eder Def
Duaların Vesvası,Hannası Eder Def
@DmiN


Mesaj Sayısı : 260
Rep Gücü : 737
Teşekkür : 7
Kayıt tarihi : 01/05/09
Yaş : 40
Nerden : istanbul

Helikopter kazasında şok rapor Empty
MesajKonu: Geri: Helikopter kazasında şok rapor   Helikopter kazasında şok rapor I_icon_minitimeCuma 5 Haz. - 14:30

Helikopter kazasında şok rapor 153367

PİLOT HEM KALP HEM TANSİYON HASTASIYMIŞ

Helikopter kazasında bir belge daha
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin şok bir belge daha ortaya çıktı.
Pilot Kaya İstektepe’nin, yüksek tansiyon ve kalp hastası olduğu ve buna bağlı iki ilaç kullandığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nündeki (SHGM) kayıtlardan anlaşıldı. Daha önce de düşen helikopterin bir parçasının değiştirilmesi için uyarı yapıldığı ve ELT cihazının da, kayıtlarda yeni görünmesine rağmen, eski nesil olduğu belirlenmişti.
Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasını araştıran Meclis Komisyonu’na gönderilen ve ‘’Ulaştırma Bakanlığı SGHM Havacılık Sağlık Sigortası Başvuru Formu’’ başlıklı “Tıbbi gizli evrak” belgesinde, pilot İstektepe’nin, sağlık durumu yer aldı. 55 yaşında olan İstektepe, mecburi sağlık kontrolü için doldurduğu formda sağlığına ilişkin bilgiler verdi.
TANSİYON VE KALP HASTALIĞI
İstektepe başvuru formunda, 9 bin 200 saat toplam uçuşu olduğunu, son sağlık muayenesinden bu yana da 150 saat uçtuğunu açıkladı. İstektepe, sigarayı 1984 yılında bıraktığını, haftada en çok iki duble alkol aldığını belirtti.
Pilot İstektepe hem kendisinde, hem de ailesinde “Kalp”, “Yüksek tansiyon” ve “Yüksek kolestrol düzeyi” şikayetleri olduğunu vurguladı. “Şu anda herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz” sorusuna ise, kolesterol ve trigliserid düşürücü Lipitör (10 mg) ve yüksek tansiyon ile kalp için de Tenoretic (50 mg) kullandığını açıkladı. Ayrıca 1996 ve 2003 yıllarında iki kez böbrek taşı nedeniyle ameliyat olduğunu da belirtti.
UZMAN DA UYARMIŞTI
Helikopter kazasının ardından BBP’nin Almanya’dan davet ettiği Alman Sivil Havacılık Kurumu Kaza-Kırım Uzmanı Volkan Sürmeli de benzer bir uyarı yapmıştı. Sürmeli, piilot Kaya İstektepe’nin ileri derece kalp rahatsızlığı olduğunu ve 6 ayda bir sağlık kontrolünden geçip, rapor ile uçuş lisansının uzatılmasının söz konusu olduğuna dikkat çekerken, “Ancak, önemli sağlık problemi olan kişiye, hangi komisyon ve hastane uçabilir raporu verir, araştırılmalıdır” ifadesi yer almıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sanalvadi.eniyiforum.net
asude_yasemin
FORUM YÖNETİCİSİ
FORUM YÖNETİCİSİ
asude_yasemin


Mesaj Sayısı : 374
Rep Gücü : 771
Teşekkür : 14
Kayıt tarihi : 04/05/09
Yaş : 42
Nerden : İSTANBUL

Helikopter kazasında şok rapor Empty
MesajKonu: Yazıcıoğlu kazasında ŞOK İDDİA   Helikopter kazasında şok rapor I_icon_minitimePerş. 2 Tem. - 13:04





Helikopter kazasında şok rapor 78599



Yazıcıoğlu kazasında ŞOK İDDİA
Kaza Kırım Uzmanı Volkan Sürmeli, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazasıyla ilgili çarpıcı iddiada bulundu...
'Helikoptere dışarıdan müdahale edildi'

Helikopter 6 derece sapma ile uçmuş. Awacs uçaklarıyla sinyal gönderilerek GPS'in ayarı bozulmuş olabilir...

Kaza Kırım Uzmanı Pilot Volkan Sürmeli, BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin çok sayıda çelişki bulunduğunu öne sürerek, teknik arızası olmayan bir helikopterin dağa çarpmasının kafa karıştırıcı olduğunu söyledi.

Kırık olan ELT anteninin bağlı olduğu kaportada hiçbir hasar ve çizik bulunmamasının tuhaf olduğunu belirten Sürmeli, "Helikopterin daha ilk kalktığı andan itibaren 6 derece sapma ile gittiğini belirledik" dedi. Awacs uçakları ile dışarıdan yalancı sinyal gönderilerek helikopterin GPS ayarlarının bozulmuş olabileceğini de öne süren Sürmeli, "Geçmişte başka bir ülkede bir politikacıya bu şekilde bir suikast yapılmıştı" diye konuştu.

Bu sapma mümkün değil

Sürmeli, pilotun kalkıştan hemen sonra 6 derecelik bir sapma yapma ihtimalinin 2 tane GPS ve 2 pusula olan bir hava aracında mümkün olmadığını söyledi. Bu sapmanın, 64 kilometre boyunca çarpma anına dek devam etmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Sürmeli, "İstektepe'nin tecrübesi, cihazlar ve radar kontrolü buna imkan vermez. Ancak kumandalara dışarıdan müdahale ile mümkün olabilir" dedi.

Radar üzerinden çalışma yapılmamış

Kaza Kırım Uzmanı Volkan Sürmeli, telefon sinyalleri ile arama kurtarma çalışmalarına başlanmasının, Transponder cihazının olduğu bir helikopter için sorgulanması gereken bir mevzu olduğunu öne sürdü. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, saat 16.20'de telefonun yerinin belirlenmesinin istendiğinin altını çizen Sürmeli, şunları söyledi:

Yerleri 3 dakikada belirlendi

"Uzmanlar 3 dakika sonra telefonun koordinatlarını belirledi. Bölgedeki baz istasyonlarından, helikopterde bulunan 3 kişinin telefonundan sinyal tespit edildi. Koordinatlarsa 1 km. eninde, 30 km. boyundaki bir alan olarak tespit edildi ve Başbakanlığa bildirildi. Telekomünikasyon yetkilileri kalabalık nüfusa sahip olmayan yerlerde baz istasyonlarının daha geniş mesafelerde yer almasından ötürü koordinatların geniş bir alan olarak belirlenebildiğini belirtti.

Ancak, telefon sinyalleri ile arama çalışmalarına başlanması, Transponder cihazının olduğu bir helikopter için sorgulanması gereken mevzudur. Helikopterin telefon sinyalleri ile arandığını Almanya'da televizyonda duyduğumda derhal telefon ile televizyon kanallarını arayıp bu konu hakkında bilgi verdim. Ancak bugün gelinen noktada radar kayıtları üzerinden kurtarma çalışmalarının başlamadığı görünüyor."

GPS’in ayarı bozulmuş

Sürmeli, helikopterle ilgili birçok teknik hatayı ortaya çıkardıklarını ve sabotaj ihtimalinin yüksek olduğunu iddia etti. Helikopter üzerinde montajlı bulunan GPS cihazının son teknoloji cihazlardan biri olduğunu belirten Sürmeli, şu açıklamalarda bulundu:

"Bu cihazla helikopterin dağa çarpması çok zor. Helikopter pilotu önünü hiç göremese de bu cihaz pilotu her türlü yükseltilere karşı uyarır. Ayrıca GPS cihazına göre pilotun kalktığı andan itibaren 300 derecede uçarak Kayseri Havalimanı'na gitmesi gerekiyordu. 6 derecelik bir sapma ile 300 derecede 64 km. boyunca uçulması ve dağa çarpması teknik arızası olmayan bir helikopterde kafa karıştırıcı.

Dışarıdan yalancı sinyal gönderilerek helikopterin GPS ayarlarının bozulmuş olabileceği ihtimali doğuyor. Bunu da Awacs uçakları yapabiliyor. Bu uçaklar 35 bin bin feette 500 km. alan içerisinde bulunan tüm hava taşıtları üzerinde elektronik etkiler yapabilir ve yanlış yönlendirebilir. Geçmişte başka bir ülkede bir politikacıya bu şekilde bir suikast yapılmıştı."

Cihaz değiştirilmemiş

Sürmeli, SHGM çalışanlarının verdiği ve ARTEX cihazına ait olduğu iddia edilen kağıtta, esas hava taşımacılık şirketi ya da düşen helikopter tescil işareti (TC HEK) hakkında hiçbir bilgi bulunmadığını söyledi. "Cihazı Skyline Ankara taktı" bilgisinin yanıltıcı olduğunu savunan Sürmeli, "Skyline'da görevli mühendisle yaptığım görüşmede, 'O araca öyle bir cihaz takmadık' bilgisi verdi.

Bu durumda ARTEX 406 helikopterde olduğu sadece iddia olmakla beraber 20 G'ye yakın bir çarpma ile parçalanmış bir helikopterden sinyal alınamaması da bunu destekler nitelikte. Ayrıca ruhsatta kayıtlı olan AR POINTER 4000 - 10 eski nesil ELT cihazı ki bu cihazların en geç Şubat 2009'da yerini Artex'e bırakma zorunluluğu var. Bunun da hava aracında takılı olduğuna dair hiçbir iz yok ve kaza sırasında da bulunamadı" açıklamasında bulundu.

Sürmeli, SHGM çalışanlarının verdiği ve ARTEX cihazına ait olduğu iddia edilen kağıtta, esas hava taşımacılık şirketi ya da düşen helikopter tescil işareti (TC HEK) hakkında hiçbir bilgi bulunmadığını söyledi. "Cihazı Skyline Ankara taktı" bilgisinin yanıltıcı olduğunu savunan Sürmeli, "Skyline'da görevli mühendisle yaptığım görüşmede, 'O araca öyle bir cihaz takmadık' bilgisi verdi.

Bu durumda ARTEX 406 helikopterde olduğu sadece iddia olmakla beraber 20 G'ye yakın bir çarpma ile parçalanmış bir helikopterden sinyal alınamaması da bunu destekler nitelikte. Ayrıca ruhsatta kayıtlı olan AR POINTER 4000 - 10 eski nesil ELT cihazı ki bu cihazların en geç Şubat 2009'da yerini Artex'e bırakma zorunluluğu var. Bunun da hava aracında takılı olduğuna dair hiçbir iz yok ve kaza sırasında da bulunamadı" açıklamasında bulundu.

iSTEKTEPE’NiN iMZALARI FARKLI

Volkan Sürmeli, kazayla ilgili kafaları karıştıran bir başka konunun da, pilot Kaya İstektepe'nin imzası olduğunu söyledi. İstektepe'nin pilot lisansında ve pilot uçuş defterindeki imzalarının kafa karıştırıcı olduğunu savunan Sürmeli, "İmzalar birbirine benzemiyor. Bu imzaları kriminal laboratuvarda incelenmek üzere BBP yönetimine teslim ettim" dedi. Sürmeli, şöyle devam etti:

Sorumlular

"Üretici firmanın kırmızı bülten ile yayınladıkları bakım direktifleri helikopterde teknik olarak uygulanmamıştır. Helikopterin bu bakım uygulanmadan ve parçalar değiştirilmeden uçurulması, şirketi tarafından kırmızı bültenle yayınlandığı halde helikopterdeki teknik bakım, onarım ve değişikliklerin yapılmadan uçurulmaması gerektiğinin altı çizildiği halde helikopter uçuşlarına normal şekilde devam etmiş. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile MED Air şirketi görev ve sorumluluklarını kanunlarla belirtildiği halde yerine getirmeyerek 6 kişinin ölümüne neden olmuştur.”

ELT cihazı kırık ama...

Helikopterin kazanın hemen ardından çelikmiş bazı fotoğraflarını gösteren Volkan Sürmeli, "ELT anteninin kırık olduğu, çektiğim fotoğrafta sabit olmakla beraber antenin bağlı olduğu kaportada hiçbir hasar ve çizik olmaması, danıştığım mühendisler tarafından da tuhaf bulundu. Bunun dışında, bu antenin kırık olması durumunda dahi yeni nesil bir cihaz olduğu için uydulara sinyal yollama özelliğine sahip olduğunu söylemem mümkündür" dedi.

Sürmeli, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) raporlarına göre, helikoptere 1 ay önce yeni nesil ELT olarak adlandırılan Acil Yer Bulma Vericisi sistemi takıldığını hatırlatarak, yeni ELT'nin, dijital sinyal ile birlikte düşen helikopterin çağrı işaret bilgisini de uyduya yolladığının altını çizdi.

Sistemin helikopterlerde 2 türlü çalıştığını ifade eden Sürmeli, şunları söyledi: "Çarpmanın şiddeti belli bir G gücünü geçerse ELT otomatik olarak devreye girerek sinyal göndermeye başlar. Ancak düşme fazla şiddetli olmaz ve ELT devreye girmez ise onu manuel olarak 'on' durumuna getirecek bir switch bulunuyor. Bu yeni nesil olan ELT cihazının SHGM ekibi tarafından fotoğraflanarak Ankara'ya getirildiği iddia ediliyor.

Bu cihazla alakalı 2 sayfa bilgi notu var. Ancak Telekominikasyon’dan aldığım resmi hava araçları telsiz sistemi ruhsatnamesinde kayıtlı değil. Kurum çalışanları, ruhsata kaydedilmemiş cihaz mühürlenir bilgisini de ayrıca verdiler."

BUGÜN
02.07.2009 12:59:19
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
asude_yasemin
FORUM YÖNETİCİSİ
FORUM YÖNETİCİSİ
asude_yasemin


Mesaj Sayısı : 374
Rep Gücü : 771
Teşekkür : 14
Kayıt tarihi : 04/05/09
Yaş : 42
Nerden : İSTANBUL

Helikopter kazasında şok rapor Empty
MesajKonu: Geri: Helikopter kazasında şok rapor   Helikopter kazasında şok rapor I_icon_minitimePaz 5 Tem. - 12:25

Helikopter kazasında şok rapor 78873
Kazadan kısa bir süre önce onu aramış."Ağabeyim ve arkadaşları arabayla yola çıkıyorlar. İşin enteresan tarafı, ağabeyimin en son telefon açtığı kişi de Muhsin Başkan'dır."
Alparslan Türkeş'in, 1991 seçimlerinden sonra kurulan DYP-SHP koalisyonuna MÇP'nin destek vermesine karşı çıkan Muhsin Yazıcıoğlu'na, "Sana hakkımı helal etmem" dediği ifade edildi. Yazıcıoğlu'nun ise Türkeş'in bu sözüne milletvekilliğinden istifa resti ile karşılık verdiği kaydedildi.

Kahramanmaraş'ta geçirdiği helikopter kazasıyla hayatını kaybeden merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatından kesitler bir kitapta toplandı. Yazıcıoğlu'nun tanıyan, bilen, hayatının bir bölümünde arkadaşlık, ülküdaşlık, birlikte siyaset yapmış olanların anlattıkları 'Alperen' adlı kitapta toplandı. Nesil Yayınları'ndan çıkan ve Abdulkadir Selvi ile Erhan Seven'in kaleme aldığı kitapta ilginç anektodlar bulunuyor.

Alperen isimli kitapta, 1991 seçimlerinden sonra kurulan DYP-SHP koalisyonuna MÇP'nin güvenoyu vermeyi düşünmesi sonrasında yaşanan olaylar da yer alıyor. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının, kurulan hükümete güvenoyu verilmesine karşı çıktığı anlatılan kitapta, o dönemin milletvekili olan Ökkeş Şendiller'in görüşleri şöyle yer alıyor: "Biz oylamaya girip hükümete ret oyu vererek ortamı sertleştirmekten ziyade hiç katılmadık. Rahmetli Türkeş, Muhsin Başkan'ı kolundan tutup içeri götürmeye çalıştı, oturttu yanına, biz dışarıda kaldık. 'Sana hakkımı helal etmem.' demiş, o da kâğıdı çıkararak, 'Milletvekilliğinden istifa ederim.' demiş. Başbuğ da yırtmış. Muhsin Bey de rahmetli Türkeş de hak dünyaya gitti. Bize karşı 'Siz partiyi parçaladınız' diye hâlâ o kafada olanlar var. Muhsin Bey'in Hakk'a yürümesinden sonra da bunun bilinmesi lazım. O zaman kıyamet koptu tabi 'MÇP-MHP bölünüyor' diye. Parti içinde farklı süreçler yaşandı. Bizi teşkilatlara sokmama kararı aldılar. Bizlerden birisinin gittiği herhangi bir ocağı görevden aldılar."

ÇATLI, EN SON YAZICIOĞLU'NU ARADI

Yazıcıoğlu'nun 1980 öncesindeki Ülkü Ocaklarında başkanlığı yaptığı dönemde yardımcısı olan Abdullah Çatlı ile olan ilişkileri de kitapta genişçe yer alıyor.

Çatlı'nın ölümüne kadar Yazıcıoğlu ilişkisini sürdürdüğü anılarla aktarılıyor. Abdullah Çatlı'nın, vefat ettiği kazadan kısa bir süre önce Yazıcıoğlu'nu aradığına yer veriliyor. Olay Abdullah Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatlı tarafından kitapta şöyle anlatıyor: "Ağabeyim ve arkadaşları arabayla yola çıkıyorlar. İşin enteresan tarafı, ağabeyimin en son telefon açtığı kişi de Muhsin Başkan'dır. Ağabeyim o gün, başkanı cep telefonundan arıyor, ancak cep telefonuyla konuşamıyor, irtibat sağlayamıyor. O zaman ev telefonunu arıyor. Muhsin Başkan evde olmayınca Gülefer Hanım'la konuşuyor ve ona not bırakıyor. Ancak ağabeyim, Muhsin Başkan ile irtibat kuramadan daha sonra yolda geçirdikleri kazayla vefat ediyor. Yani ağabeyim en son olarak telefonundan Muhsin Başkan'ı arıyor"

İKİNCİ MEZAR KAZILDI

Yazıcıoğlu'nun ani bir şekilde hayatını kaybetmesi sonrasında nereye defnedileceği sorununun ortaya çıktığına işaret edilen kitapta, Taceddin Dergâhı'na defnedilmesinde sorun çıkması durumunda başka yere defnedilmesi için alternatiflerin arandığına yer veriliyor.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur olayı şöyle anlatıyor: "Taceddin Dergâhı'nda bir mezar yeri kazıldı ama her şeye rağmen bir mezar yeri de Söğütözü'nde kazıldı. Tâceddin Dergâhı olmasaydı Sögütözü'ne defnetmeyi düşündük Muhsin Başkan'ı. Ancak daha sonra defin gerçekleşti ve gerek kalmadı."

MAMAK'TAN ÇATLI'YA ŞİFRELİ MESAJLAR

Kitapta, Yazıcıoğlu'nun, Mamak Askeri Cezaevi'nde Ülkücülerin duruşmaları sürerken yurtdışında bulunan Abdullah Çatlı'ya Asala Operasyonu'na karışmaması yönünde mesajlar gönderdiğine yer veriliyor.
Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatlı, olayı şu şekilde anlatıyor: "'Muhsin Başkan, 'Çatlı'nın Asala Operasyonu'ndan sonradan haberim oldu.' dedi. 'Devletin işini devlet yapsın!' derdi Muhsin Başkan. 'Asala Operasyonu'yla ilgili görüşümüzü sorarken cevap olarak bizim çok şifreli bir haberleşme tekniğimiz vardı. Mamak'ta yargılanan arkadaşlarımızdan biri mahkemede ayağa kalkarak, gazetelere de başlık olacak şekilde, 'Devlet, kendi işini resmi görevlileri eliyle yapsın.' mesajını vermişti. Cumhuriyet gazetesinin manşetinden biz Abdullah'a haber vermiş olduk. Biz böyle dolaylı haberleşirdik' diye anlattı Muhsin Başkan. Ağabeyim görüş aldı, ama yine bildiğini yaptı."

YAZICIOĞLU PANKART ASARKEN BEKÇİ DE YARDIM ETMİŞ

Kitapta Muhsin Yazıcıoğlu'nun halasının oğlu Halil Yazıcıoğlu'nun, Muhsin Yazıcıoğlu'yla ilgili anıları da yer alıyor.
Halil Yazıcıoğlu, o günlerin meşhur sağ-sol hengamesindeki duvara yazı yazma, pankart asma günleriyle ilgili olarak da şunları aktarıyor:

"Ortaokula kayıt olacağımız dönemlerdi. 13-14 yaşlarındaydık. Şarkışla'da afiş yapıştırmaya çıktık. İlk astığımız afişi unutmuyorum. Afiş, Muhsin Başkan'ın elindeydi ve 'Faşizme, Komünizme ve Emperyalizme Karşıyız' diye yazıyordu. Daha sonra da gece afiş asmaya devam ettik. 1969 senesi, gece saat 02.00'ydi. Aramızda Muhsin'in de bulunduğu 11-12 genç arkadaş afiş asmaya sokağa çıktık. Yanımıza gece bekçisi geldi. - Neden gece yapıştırıyorsun? Yasak şeyler mi yazıyor, dedi.

Biz de afişi açıp, 'Faşizme, Komünizme ve Emperyalizme Karşıyız' yazısını gösterdik. Bunun üzerine bekçi de yardımcı oldu. Yazıyı beğendiği için bize afiş asacak yer gösterdi. "

NAMAZ KILARKEN RADYOYU AÇARLARDI

Annesi Fidan Yazıcıoğlu ise, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hapishane günlerini şöyle anlatıyor: "Hapishane günlerinde mektup yazıyorduk, ayrıca on beş günde bir görürdük. Muhsin'in büyüğü Yusuf gider görürdü, babasıyla ben gidip görürdüm. Çıkarırlar, gösterirlerdi. Arkadaşlarına demiş ki 'Gözümü bağladılar, solcuyla beraber aynı yere verdiler, ceza olsun diye.' İkisini bir araya koymuşlar, birbirlerini öldürsünler diye. Bir gün dedi ki bize: 'Namaz kıldığım için radyosunu sonuna kadar açardı inadına. Selam verirdim, almazdı.' dedi.

'Arkadaşım niye böyle ediyorsun. Aklın fikrin varsa düşün: İkimizi; öldürmek, vurdurmak için buraya koydular. Etme bunları, derken oğlan bunları bıraktı, benimle samimi oldu. Onunla beraber bir yıl yattık, çıktık' demişti Muhsin'im."

İBRAHİM TATLISES'TEN ÜLKÜCÜLERE KONSER

Kitapta, Ülkü Ocakları tarafından kurulan Töre, Musiki ve Folklor Derneği (TÖRFED) tarafından düzenlenen konserlere ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses'in de katıldığı anlatılıyor.

Ülkü Ocakları'nda başkanlık yapmış Lütfi Şehsuvaroğlu, Tatlıses'in Ülkücülere konser verişiyle ilgili şunları söylüyor: "TÖRFED'e çok değişik sanatçılar gelir konser verirdi. İbrahim Tatlıses, ilk kez TÖRFED'e gelmişti. Bugün böyle bir mahfil yok. Muhsin Başkan'ın da orada eli vardı. Ülkü Ocakları aynı zamanda fikir ortamının olduğu bir yerdi. Türk müziğini geliştiren bir ortamı da vardı. Gençler kendi yeteneklerine göre orada yer bulurlardı. Ülkü Ocakları, gençlik kuruluşu olmanın yanı sıra sanat ve düşünce yönü olan yerlerdi. Ancak kamuoyu, çatışma ortamında ocağı, sol örgütlere karşı tutunma yeri olarak görürlerdi. "

EROL TAŞ, ABDULLAH ÇATLI'YI HASAN DİYE TANIMIŞ

Abdullah Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatlı'nın anlattıkları arasında ilginç konular da dikkat çekiyor. Bunlar arasında "kötü adam" rolleriyle Türk sinemasında ünlenen Erol Taş, Abdullah Çatlı'yı yıllarca Hasan diye tanımış.

Zeki Çatlı, olayı şöyle anlatıyor: "Sanatçı Erol Taş'ın İstanbul Cankurtaran'da bir kahvehanesi vardı. Ağabeyim Cankurtaran'daki kahvehaneye gidince gençler 'reis' diye ayağa kalkardı. Erol Taş'ın da bu saygılar dikkatini çekiyor. Ağabeyim o zaman 'Hasan' takma adını kullanıyor ve kendisini Taş'a 'Hasan Bey' olarak tanıtıyor yanındaki Ülkücüler. Bunun üzerine Erol Taş, 'Hoş geldin Hasan Ağa' diyerek bazen çay getirip kendi eliyle ikram ediyordu. Erol Taş'ı daha sonra 'Senin kahveye Çatlı geliyormuş' diyerek 12 Eylül sürecinde sorgulamışlar. Kendisinin de oynadığı TRT'deki Kuruluş dizisinin setinde ortak bir tanıdıkları,

- Hasan Ağa'dan ne haber, diye sorunca kendine has, babacan ve şakacı tavırla,

- 'Sus sus, yerin kulağı var, diyor' Erol Taş."

(CİHAN)
05.07.2009 13:02:45
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Helikopter kazasında şok rapor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DIŞA YANSIYAN İÇ DÜNYAMIZ :: GÜNCEL HABERLER :: GÜNDEMDEKİ HABERLER-
Buraya geçin: